Cerrahi Hazırlık

Protez öncesi cerrahi işlemler mümkün olduğu kadar erken dönemde tamamlanır. Periodontal, cerrahi ve endodontik tedaviler aynı zamanda sonuçlanacak ve iyileşme tamamlanacak şekilde planlanır. Cerrahi ve restoratif işlemler arasındaki iyileşme için bekleme süresi en az 6 hafta, tercihen 3-6 aydır.

Diş çekimleri

Teşhis modelinde yapılan model analizi ve tedavi planlamasından sonra, diş çekimleri iyileşmeye imkan sağlayacak kadar erken dönemde yapılmalıdır. Her diş, konumu ve tedavi başarısındaki katkısına göre değerlendirilmelidir. Stratejik açıdan önemi olan ve protezin başarısına katkı sağlayacak olan dişler ağızda bırakılırken; prognozu şüpheli olan ve protez planlamasını zorlaştıracak dişlerin çekimi tercih edilir (Şekil 10-1).

Şekil 10-1. Meziale devrilmiş, prognozu şüpheli ve protez planlamasını zorlaştıracak olan molar dişlerin a) panoramik
b) periapikal radyografik görünümleri.
Şekil 10-1 a) panoramik görünüm.
Şekil 10-1 a) panoramik görünüm.
Şekil 10-1 b) periapikal radyografik görünüm.
Şekil 10-1 b) periapikal radyografik görünüm.

Kök artıkları

Doku yüzeyine yakın veya patolojik belirti veren kök artıkları veya kök kırıklarının uzaklaştırılması gerekir (Şekil 10-2).

Şekil 10-2. Yüzeye yakın ve patolojik görüntü veren kök artığının radyografik görünümü.
Şekil 10-2. Yüzeye yakın ve patolojik görüntü veren kök artığının radyografik görünümü.

Gömülü dişler

Dişsiz bölgede yer alan ve patoloji sergileyen gömülü dişler (Şekil 10-3), tıpkı kök artıkları gibi çıkarılır. Kemikle çevrilmiş ve semptom göstermeyen gömülü dişler, özellikle ileri yaşlarda, hasta bilgilendirilerek ve kontrolü sağlanarak, ark morfolojisini korumak için ağızda bırakılabilir.

Şekil 10-3. Dişsiz bölgede yer alan ve patoloji sergileyen gömülü diş ve bunun sonucu üst moların boşluğa uzaması.
Şekil 10-3. Dişsiz bölgede yer alan ve patoloji sergileyen gömülü diş ve bunun sonucu üst moların boşluğa uzaması.

Malpoze dişler

Tek bir diş veya bir grup dişin kaybı, geriye kalan dişlerin ekstrüzyonu veya devrilmesi dişlerin malpozisyonuna neden olabilir (Şekil 10-4).

Şekil 10-4. Alt molar dişin kaybı sonucu karşıt ve komşu dişlerdeki konum değişiklikleri.
Şekil 10-4. Alt molar dişin kaybı sonucu karşıt ve komşu dişlerdeki konum değişiklikleri.

Bazen ekstrüze olan dişle birlikte alveol kemiği de okluzale doğru ilerler (Şekil 10-5).

Şekil 10-5. Üst dişlerin kaybı sonucu, alt anterior dişlerin alveol kemiği ile birlikte karşıt arka uzaması.
Şekil 10-5. Üst dişlerin kaybı sonucu, alt anterior dişlerin alveol kemiği ile birlikte karşıt arka uzaması.

Her zaman pratik bir çözüm olmasa da, okluzal düzensizliklerin tedavisinde ortodontik tedavi faydalı olabilir. Diğer bir tedavi seçeneği de diş ve destek alveol kemiğinin konumunun cerrahi olarak düzeltilmesidir.

Kistler ve odontojenik tümörler

Beklenmeyen patolojik durumların incelenmesinde panoramik röntgen önerilir. Şüpheli bir durum görüldüğünde ise periapikal röntgen alınmalı (Şekil 10-6); gerektiğinde konsültasyon istenmelidir.

Şekil 10-6. Gömülü 20 yaş dişinin sürme yolunda yer alan ve dişin sürmesini engelleyen komplex odontoma.
Şekil 10-6. Gömülü 20 yaş dişinin sürme yolunda yer alan ve dişin sürmesini engelleyen komplex odontoma.

Ekzostoz ve Toruslar

HBP planlamasını etkileyecek anormal kemik büyümeleri olan ekzostoz ve toruslar üzerindeki mukoza ince ve travmaya dayanıksızdır (Şekil 10-7); dolayısıyla bu alanlarla temasta olan protez bileşenleri irritasyon ve kronik ülserasyonla sonuçlanabilir. Protez planlaması bu bölgeleri açıkta bırakacak şekilde veya gerekli rölyef sağlanacak şekilde yapılır. Çözüm oluşturulamadığında cerrahi işlem uygulanır.

Şekil 10-7. Lingual torus.
Şekil 10-7. Lingual torus.

Hiperplastik dokular

Hiperplastik dokular fibröz tüberler, yumuşak fibröz kretler, epulus veya papiller papillomatoz şeklinde olabilir (Şekil 10-8).

Şekil 10-8. Dişsiz krette görülen hiperplastik dokular.
Şekil 10-8. Dişsiz krette görülen hiperplastik dokular.

Bu tip dokulara cerrahi tedavi uygulanarak protez için sıkı bir destek oluşturulmalıdır. Bu sayede protez stabilitesi artacak, destek diş ve dokulardaki zararlı kuvvetler azalacak; çoğu zaman da diş dizimi için daha uygun bir okluzal düzlem oluşturulacaktır. Cerrahi sonrasındaki iyileşme döneminde cerrahi stent yapılarak, hasta konforu arttırılıp, vestibül derinliğin korunması sağlanabilir. Önceki hareketli protez de gereken düzenlemeler yapıldıktan sonra stent olarak kullanılabilir.

Kas bağlantıları ve frenulumlar

Kret yüksekliğinin azalmasına bağlı olarak, kas bağlantıları rezidüel kret tepesinin üzerinde veya yakınında yer alabilir (Şekil 10-9).

Şekil 10-9. Kret rezorpsiyonuna bağlı olarak konumu değişen kas bağlantısı.
Şekil 10-9. Kret rezorpsiyonuna bağlı olarak konumu değişen kas bağlantısı.

Mylohyoid, buccinator, mentalis ve genioglossus kasları bu tip problemlere sebep olabilir. Buna ilave olarak, mentalis ve genioglossus kasları bağlantı bölgelerinde, protez planlamasında sorun yaratacak kemik çıkıntıları da oluşturabilirler. Kret yükseltme işlemleri ile kas bağlantılarının yerinin değiştirilmesi ve kemik çıkıntılarının giderilmesi hareketli protezin konfor ve fonksiyonunu arttırır.

Maksiller labial ve mandibular lingual frenulum protez kaidesinin şekillendirilmesinde en sık sorun yaratan frenulumlardır. Kret tepesine uzanan frenulumlar cerrahi yöntemle kolayca düzeltilebilir; aksi halde protez tutuculuğunu azaltıp, protez kırıklarına sebep olabilirler.

Bıçak sırtı kretler ve sivri kemik çıkıntıları

Sivri kemik çıkıntıları (Şekil 10-10) ve bıçak sırtı şeklindeki kretler, minimum kemik kaybı oluşturacak şekilde yuvarlatılmalıdır. Kretler yuvarlatıldığında kret yüksekliği azalırsa, kret augmentasyonu veya vestibül derinleştirme işlemi önerilebilir.

Şekil 10-10. Kretteki sivri kemik çıkıntıları.
Şekil 10-10. Kretteki sivri kemik çıkıntıları.

Polipler, papillomalar ve travmatik hemanjiomlar

HBP’nin yapımından önce tüm anormal yumuşak doku lezyonları çıkarılarak patolojik incelemesi yapılmalıdır. Daha önce herhangi bir şikayet oluşturmasa da protez tarafından oluşturulacak travmaya bağlı olarak yumuşak doku lezyonları malign karaktere dönüşebilir.

Hiperkeratozlar, eritroplazi ve ülserasyonlar

Protez kaidesi veya alt yapısı ile ilişkili olup olmadığına bakılmaksızın, tüm beyaz, kırmızı veya ülseratif anormal lezyonlar incelenmelidir. Lezyon 2 mm’den büyük olduğunda, 5 mm’den daha geniş bir biyopsi alınarak değerlendirilir.

Lisans

Hareketli Bölümlü Protezlerlerde Planlama © 2024Telif sahibi Prof. Dr. Funda Akaltan. Tüm hakları saklıdır.

Bu Kitabı Paylaş