Engellemeler

Ağız içinde bazı bölgelerde protezin kolayca takılıp çıkarılmasını ve dolayısıyla giriş yolunu önleyecek engellemeler yer alabilir. Engelleme bölgeleri için farklı çözüm yolları mevcutur:

  • Çekim veya cerrahi operasyonla elimine etmek,
  • Mölleme, doldurma veya restorasyon,
  • Planlamanın değiştirilmesi yoluyla bu bölgelerden kaçınmak,
  • Mevcut andırkatı protez tutuculuğu için kullanarak, avantajlı duruma getirmek.

Yumuşak doku engelleri:

Özellikle, mandibular molar dişlerin çekimini takiben meydana gelen atrofik değişiklikler sonucunda, aşırı açılı ve belirgin olarak şekillenen mylohyoid kret bölgesi (Şekil 7-5), maksiller molar dişlerin çekimini takiben bukkal kemiğin lateral yönde genişlemesi veya doğal yapısı sonucu aşırı belirgin hale gelen tüber bölgesi (Şekil 7-6) ve mandibulanın mental alanında, bu tip engellere rastlanır.

Şekil 7-5. Belirgin mylohyoid kret bölgesi.
Şekil 7-5. Belirgin mylohyoid kret bölgesi.
Şekil 7-6. Tüber bölgesi aşırı belirgin olduğunda, protez flanjı giriş yoluna uygun olarak yeterince geniş tutulamaz.
Şekil 7-6. Tüber bölgesi aşırı belirgin olduğunda, protez flanjı giriş yoluna uygun olarak yeterince geniş tutulamaz.

Genelde premolar bölgedeki kemik, molar bölgede olduğu kadar geniş değildir ve apikal bölgede, kret tepesine göre daha ince şekillenmiştir. Bu durumda protezin bukkal flanjının andırkat alanına göre uyumlandırılmasına dikkat edilir.

Sert doku engelleri: Her iki çenede migrasyona uğramış, devrilmiş veya rotasyona uğramış dişler mevcut olup, protezin en ideal şekilde planlanmasına engel olabilir. Bunlar, linguale veya meziale eğimli mandibular dişler (Şekil 7-7) ile bukkale devrilmiş maksiller, premolar ve molar dişlerdir (Şekil 7-8).

Şekil 7-7. Mandibular dişler linguale doğru aşırı eğimli olduğunda, lingual barın uygun şekilde yerleştirilmesine engel olacağından, model analizinde tespit edilmelidir.
Şekil 7-7. Mandibular dişler linguale doğru aşırı eğimli olduğunda, lingual barın uygun şekilde yerleştirilmesine engel olacağından, model analizinde tespit edilmelidir.
Şekil 7-8. Maksiller dişlerin bukkale doğru aşırı miktarda açılması, protez planında problem yaratabilir.
Şekil 7-8. Maksiller dişlerin bukkale doğru aşırı miktarda açılması, protez planında problem yaratabilir.

Ayrıca, doğal şekilleri veya ark üzerindeki atipik konumları nedeniyle, bazı dişlerin yüzeylerinde ideal kroşe planlamasına ters düşen alanlar bulunabilir.

Sıklıkla karşılaşılan problem, bazı destek dişlerin normal dışı ekvator hattı seviyesine sahip olarak, kroşelerin gövde ve omuz kısımlarının okluzale yakın konumlanmasına neden olmasıdır. Bu tip diş yüzeyleri genelde maksiller premolar dişlerin distobukkal köşeleri, maksiller molarların meziobukkal köşeleri ile mandibular molar dişlerin daha sıklıkla meziolingual ve nadiren de meziobukkal köşelerinde görülür.

Alt çenede, anterior lingual bölgedeki kemik çıkıntıları ve linguale eğimli olan premolar dişler, lingual bar için engel oluşturan başlıca faktörlerdir.

Engelleme çift taraflı olduğunda, cerrahi işlem veya lingual diş yüzeylerinin yeniden şekillendirilmesi kaçınılmazdır. Ancak bu engelleme bölgeleri tek taraflı ise çoğunlukla, modelin “lateral yönde” eğimlendirilmesi çözüm yaratır. Engellemeden kurtulmak için giriş yolunun değiştirilmesinde, rehber düzlem ve tutucu alanlar için belirlenen model pozisyonu kaybedilebilir. Bu durumda, engel bölgesinin giderilmesi veya rehber düzlem ve tutucu alanların tekrar gözden geçirilmesi arasında bir karar vermek gerekir.

Kemik andırkatlarının varlığında, yine modele yeni bir lateral eğim vermek veya protez kaidesinin planını değiştirerek, bukkal, labial veya distolingual flanjların kısaltılması düşünülebilir. Ancak mümkün olduğu kadar fazla miktarda alanın örtülerek, protez desteğinin arttırılması gereği de göz önünde tutulmalıdır.

Üst çenede ana bağlayıcının yerleştirilmesini zorlaştıran engellere nadiren rastlanır. Bukkale eğimli posterior dişler veya dişsiz boşluğun bukkal bölgesinde rastlanan kemik çıkıntılarının varlığında, öncelikle ana bağlayıcının planının değiştirilmesi üzerinde düşünülür; ancak bu şekilde çözüm yaratılamadığında, modelin giriş yolu değiştirilir ve yine rehber düzlem ve tutucu diş alanları yeniden gözden geçirilir.

Minör bağlayıcının veya kroşe kollarının geçeceği destek diş yüzeyleri de engel oluşturma ihtimalleri açısından değerlendirilmelidir. Dikey minör bağlayıcılar için engel teşkil eden bölgeler doldurma işlemiyle giderilmeye çalışılsa da, bu durum hastanın dilini rahatsız eder ve gıda birikimine neden olur. Ayrıca, minör bağlayıcıların dikey kollarının mümkün olduğunca yardımcı rehber düzlemler olarak kullanılması önerilir. Çok fazla miktarda doldurma işlemini gerektiren bir diş andırkatı mevcut olduğunda, giriş yolunda çok hafif bir değişiklik yapılarak veya ağız hazırlığı esnasında azaltılıp, giderilebilir.

Kroşelerin stabilizasyon kollarının geçeceği diş yüzeyleri de incelenerek, ekvator hattının üzerinde kalan bölgenin kroşe kolu için yeterli olup olmadığı değerlendirilir. Destek dişin lingual yüzeyinin okluzal 1/3 bölgesine yerleştirilen stabilizasyon kolları dişin okluzal boyutunu ve dolayısıyla da okluzal yükünü arttırır. Bu nedenle stabilizasyon kollarının dişin lingual yüzeyinin orta ve gingival 1/3 bölgeleri arasına yerleştirilmesi daha avantajlıdır.

Kroşe kollarının ideal bir şekilde yerleştirilmesine engel olan bölgeler genellikle diş yüzeylerinin ağız hazırlığı esnasında yeniden şekillendirilmesi ile giderilir. Ancak bu işlem için aşırı miktarda diş modifikasyonu gerektiğinde, giriş yolunda az miktarda değişiklik yapmak veya kroşe planını değiştirmek daha avantajlıdır.

En çok rastlanan engel bölgeleri premolar destek dişlerin distal köşeleri ile molar desteklerin mezial köşeleridir. Bu bölgeler genellikle çevresel kroşe kollarının başlangıç kısımları ile çatışırlar. Bu durumda yapılacak olan alternatifler şu şekildedir:

  • Doldurma işlemi yapılabilir. Ancak bu yöntem pek sağlıklı değildir; çünkü kroşenin şlangıç kısmı dişten uzakta konumlanır; ki bu durum dil ve dudağı rahatsız ederken, nı zamanda gıda birikimine neden olur.
  • Bar kroşe kolu kullanılarak, tutucu alana gingival bölgeden yaklaşılabilir. Destek diş zeyindeki andırkat sahası çok yüksek olmadığında veya bar kroşe kolunun rleştirilmesini engelleyecek bir yumuşak doku engeli olmadığında bu çözüm genellikle şarılı olur.
  • Ağız hazırlığı esnasında diş konturu azaltılabilir. Bu durum gerekli olduğunda, kırmızı kalemle gereken miktar ve bölgesi işaretlenmelidir.

Destek diş yüzeyindeki andırkat sahası çok yukarıda veya çok aşırı miktarda olduğunda, yine tutucu kroşe kolunun yerleştirilmesine engel olabilir.

Lisans

Hareketli Bölümlü Protezlerlerde Planlama © 2024Telif sahibi Prof. Dr. Funda Akaltan. Tüm hakları saklıdır.

Bu Kitabı Paylaş