Hareketli Bölümlü Protezler İçin Gereken Okluzal Temas İlişkileri
HBP’lerde okluzal ilişkinin oluşturulması aşamasında dişsizliğin sınıfı önem kazanır. Uyumlu okluzal ilişkinin oluşturulması ve protezlerin stabilitelerinin iyileştirilmesi için aşağıdaki okluzal uyumlamalar önerilmektedir:
Sentrik okluzyonda posterior dişlerde bilateral temas sağlanmalıdır (Şekil 9-7).
Diş destekli protezlerdeki okluzyon uyumlu doğal dentisyona sahip bireylerdeki gibi olabilir. Bu durumda hastanın mevcut okluzyonu analiz edilir ve protez temasları bu okluzal ilişkiye uyumlu olarak yapılır. Protezin stabilitesi protez kaidesinin her iki ucundaki direkt tutucularla sağlanır (Şekil 9-8).
Bölümlü protezin karşısında maksiller tam protez mevcut olduğunda, ekzentrik pozisyonlarda balanslı okluzyon oluşturulur. Bunun amacı öncelikle tam protez stabilitesinin arttırılmaya çalışılmasıdır. Ancak bazen protruziv hareketteki temaslar görünümü, konuşmayı ve doğru konumdaki okluzal düzlemin oluşturulmasını olumsuz yönde etkileyebilir.
Mandibular bilateral serbest sonlu HBP’lerde çalışan tarafta temas oluşturularak tek taraflı balanslı okluzyon sağlanır. Bu temaslar doğal dişlerdeki çalışan taraf temasları şeklinde düzenlenerek, kuvvetlerin daha geniş bir alana dağıtılması ve protezin çiğneme fonksiyonunun arttırılması amaçlanır (Şekil 9-9).
Üst çenede rezorpsiyonun yönü alt çeneye göre daha farklıdır. Üst çenede rezorpsiyon arkadan öne ve dıştan içe doğru iken, alt çenede tam tersi yöndedir. Dolayısıyla rezorpsiyon sonrasında, üst çene alt çeneye göre hacimsel olarak küçülmüş olur. Bu nedenle üst çenede dişler kret tepesinin lateralinde dizilmek zorunda olabilir. Maksiller çift taraflı serbest sonlu HBP’lerde mümkün olduğunca, dengeleyen ve çalışan taraf temasları oluşturularak, bilateral balanslı okluzyon sağlanır ve protezin stabilizasyonu arttırılır. Ancak hastanın anterior dişleri aşırı dik bir overbite ve sıfıra yakın overjet ilişkisi sergilediğinde, bu kurallar göz ardı edilebilir. Bu durumda bile aşırı dik tüberkül eğimlerine başvurmadan çalışan taraf temasları oluşturulabilir (Şekil 9-10).
Maksiller veya mandibular tek taraflı serbest sonlu HBP’lerde sadece çalışan taraf teması yeterlidir. Dengeleyen taraftaki metal alt yapı diş destekli olduğundan, dengeleyen taraf temaslarının protezin stabilitesine katkısı olmayacaktır; tek taraflı balanslı okluzyon geçerlidir.
Class IV HBP’lerde, karşıt çenede doğal diş mevcut ise dişlerin boşluğa doğru sürmelerini önlemek için, sentrik okluzyonda karşıt anterior dişlerle pasif; yani çok kuvvetli olmayan bir temas sağlanır (Şekil 9-11a).
Ekzentrik hareketlerde ise karşıt anterior dişlerle temas olmamasına dikkat edilir; çünkü böyle temaslar protez kaidesi altındaki rezidüel alveoler krette rezorpsiyon oluştururken, protez stabilitesine fazlaca katkıda bulunmaz (Şekil 9-11b).
Bununla birlikte, alt çenede HBP ihtiyacı söz konusu olduğunda ve ana bağlayıcı olarak lingual plak planlanırsa, antagonist anterior dişlerde sentrik okluzyonda da temas olmasına gerek yoktur; çünkü lingual plak alt anterior dişlerin singulumlarına temas ederek, dişlerin uzamasını önler. Karşıt çenede anterior bölgede suni dişler mevcut olduğunda ise hem sentrik okluzyonda hem de ekzentrik hareketlerde antagonist temas olmamasına dikkat edilir.
Karşıt çenede tam protez olmadığı sürece, düz protruziv harekette antagonist posterior dişler arasında temas olması istenmez.
Posterior protez dişleri, mandibular rezidüel kretin yukarıya doğru keskin bir şekilde yükseldiği bölgenin başlangıcından daha geriye veya retromolar bölgenin distaline kadar uzanmamalıdır. Aksi halde protezin anterior yönde kaymasına neden olur.