Vakanın Sınıfı
Ağızda mevcut olan dişsiz boşlukların hepsinin protez planına dahil edilmesi gerekmeyebilir. Estetik veya fonksiyonun temini ile okluzal bütünlüğün korunması için gereken alanlar restore edilir.
- Posterior bölgedeki kısa dişsiz alanlar;
- Estetik (yanak desteği için)
- Üst tam proteze stabilite temini
- Karşıt doğal dişlerin boşluğa uzaması
- Komşu doğal dişlerin migrasyonunu önlemek amacıyla restore edilir.
Restore edilecek dişsiz boşluklar belirlendikten sonra vakanın sınıflandırılması yapılır. Diş destekli olan Cl III bölümlü protezler, sabit bölümlü protez gibi dişsiz boşluğun her iki ucunda yer alan dişlerle desteklenir. Diş destekli kaide, okluzal kuvvetleri tırnaklar aracılığıyla direkt olarak destek dişlere iletir. Kaide altındaki dokular protezi destekleme rolünü üstlenmediğinden, mukozanın reziliens özelliği ve bu dokuları destekleyen kemiğin yapısı ve özellikleri protez desteğini etkilemez. Dişsiz boşluğun uzunluğu ne olursa olsun, destek dişler ilave yükleri taşıyacak kadar sağlıklı ise; başarılı bir planlama ile protez desteği dişsiz boşlukları çevreleyen dişlerden sağlanır. Ancak protez yapışkan gıdaların etkisiyle yukarı doğru hareket edebilir. Stres oluşturan bu hareketin protez bileşenleriyle kontrol edilmesi gerekir.
Cl I, II ve IV hareketli bölümlü protezler ise desteklerinin büyük bir kısmını kaide altındaki dokulardan, sınırlı miktarda ise destek dişlerden sağladığından, daha büyük miktarda strese maruz kalırlar. Cl I ve II’de destek dişlere yakın olan protez kaidesi büyük oranda dişlerle desteklenirken; destek dişlerden uzaklaştıkça, doku desteğinin etkinliği artar. Serbest sonlu restorasyonlarda direkt tutuculuk ve destek, diş destekli kaidelerde olduğu gibi sağlanamaz. Serbest sonlu protezler, ağızda mevcut olan son destek dişin distalindeki rezidüel kret üzerinde yer alan bir veya daha fazla sayıda kaideye sahip olduğundan, tamamiyle diş destekli olma avantajına sahip değildir. Bu protezler sadece desteğinin bir kısmı açısından değil, aynı zamanda tutuculuk için de kaidelerine bağımlıdırlar. Streslerin; maksimum doku örtücülüğü, direkt ve indirekt tutucular ve diğer protez bileşenlerinin doğru tercihi ve avantajlı konumda yerleştirilmesiyle kontrol edilmesi gerekir.